Sebep ve Sonuçlariyla Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye Hicreti
31 25
Anahtar Kelimeler:
Hz. Peygamber, hicret, göç, Mekke, Medine, Müşrikler, Muhâcirîn, EnsârÖzet
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye hicreti, İslam tarihinin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir. Bu olay 622 yılında gerçekleşmiş ve Müslüman toplumu için yeni bir dönemin başlangıcını simgelemiştir. Hicretin temel nedeni, Mekke’de Müslümanların dinlerini özgürce yaşayabilmelerinin mümkün olmamasıydı. On üç yıl boyunca İslam’a davet, müşriklerin sert tepkisiyle karşılandı ve Müslümanlar baskı ve şiddete maruz kaldı. Bu nedenle Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine’ye hicret etmeye karar verdi. Medine’nin hicret yeri olarak seçilmesi birkaç faktöre dayanıyordu. İlk olarak, şehirde yaşayan Arap ve Yahudi kabileleri arasındaki düşmanlıklar sebebiyle birleştirici bir otoriteye ihtiyaç duyulmaktaydı. İkinci olarak, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Medine’deki Hazrec kabilesi ile akrabalık bağları vardı. Üçüncü olarak, Akabe biatları sonucunda Medineliler İslam’ı kabul etmiş ve Hz. Peygamber’i (s.a.v.) desteklemeye hazır hale gelmişti. Bunlara Medine'nin Mekke'ye nispeten yakın olmasını da eklemek gerekir. Hicret sırasında Hz. Peygamber (s.a.v.) titizlikle planlanmış tedbirler aldı. Gece yolculuğu yapmak, bilinmeyen güzergâhları tercih etmek ve güvenilir bir rehber kullanmak gibi yöntemlerle Medine’ye güvenli bir şekilde ulaştı. Hicret, İslam tarihi açısından dünya tarihini de etkileyen büyük bir dönüm noktası olmuştur. Müslümanlar dinlerini özgürce yaşayabilme fırsatı bulmuşlardır. Medine’de Hz. Peygamber (s.a.v.), Muhacirler ve Ensar arasında kardeşlik tesis etmiş, Medine Vesikası temelinde yeni bir İslam devleti kurmuştur. Hicret, İslam medeniyetinin temelini oluşturmuş ve dinin yayılmasına katkı sağlamıştır. Bu makalede hicret, sebep ve sonuçlarıyla birlikte klasik kaynaklar ve araştırmalar temelinde ele alınmaktadır.